İDRAR KAÇIRMA TEDAVİSİNDE YENİ TERCİH: TOT AMELİYATI
Kadınların hayatlarının bazı dönemlerinde idrar kaçırma şikayeti olmaktadır. Hamileyken, idrar yolu enfeksiyonu sırasında veya yaşlılıkta olabilmektedir. Bu durum çoğu zaman kimseye söylenmez ve kişi bu sıkıntısını kendi içinde yaşar. Bu kişilerin çoğuda bu durumun tedavi edilebilir bir durum olduğunu bilmez. Akademi Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Kırman’ın talimatıyla hastalarımızın bilinçlendirilmesi için hazırlanan bu içeriğimiz de Kadın Hastalıkları ve Doğum doktorumuz Op. Dr. Yaşar Çeğil idrar kaçırmada yeni tedavi yöntemi olan Tot Ameliyatı’nın tüm ayrıntılarını sizlerle paylaştı.
Üriner inkontinans kişinin kontrolu dışında oluşan, sosyal ve/veya hijyenik problem yaratan idrarı tutatmama (kaçırma) durumudur.
RİSK FAKTÖRLERİ
Yaş
Doğum: Çok sayıda doğum yapma, iri bebek doğurma, müdahaleli doğum yapma, zor doğum yapma ve kendi kendine doğum yapma idrar kaçırma olasılığını artırmaktadır. Sezaryen yada normal doğumdan ziyade gebe kalmış olmak bile risk faktörüdür.
Menopoz: Östrojen hormonunun azalmasına bağlı olarak destek dokusu zayıflamaktadır.
Obezite: Aşırı kilolularda idrar kaçırma daha fazla görülmektedir.
Kalıtımsal nedenler: Bazı kadınlarda vücudun bağ dokusu daha gevşektir. Normal eklemleri gevşek olan kadınlarda inkontinans fazla bulunmuştur.
Sigara içme
Kabızlık
Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (bronşit, astım v.d): Benzer bir mekanizma ile sürekli oksürme karın içi basıncı ve pelvise binen yükü artırmaktadır.
6 değişik tipi tanımlanmıştır. En sık görülen 3 tipi:
1- Stres Üriner İnkontinans (SUİ): Öksürme, hapşırma, ıkınma veya fiziksel egzersiz sırasında istemsiz idrar kaçırma problemidir. En sık olarak görülen tipdir.
2- Urge İnkontinans (Uİ): Aniden ortaya çıkan şiddetli idrar yapma hissi ile birlikte görülen idrar kaçırma tipidir. Bu durumda kişi idrarı geldiğinde tuvalete yetiştiremeden kaçırma problemi ile karşı karşıyadır.
3- Mikst Üriner İnkontinans (MÜİ): Mikst üriner inkontinans, stres ve urge üriner inkontinansın her ikisinin birlikte görüldüğü durumdur.
STRES ÜRİNER İNKONTİNANS
Stres üriner inkontinans (SUİ), karın içi basınç artışına bağlı olarak detrüsör kasının kasılması olmaksızın, üretradan istemsiz idrar kaçırma şeklinde tanımlanmaktadır. Öksürme, hapşırma, ağır bir şey kaldırma, eğilip kalkarken (namaz sırasında)gibi durumlarda görülen tiptir.
20 DAKİKADA BU ŞİKAYETİNİZDEN KURTULABİLİRSİNİZ
Sters üriner inkontinans (SUİ), idrar kaçırmalarda en sık olarak görülen türdür.
Stres Üriner İnkontinens Nedenleri
SUİ’ye neden olan pek çok faktör bulunmaktadır. Ancak sıklıkla mesane ve rahim sarkmaları sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu sarkmaların en sık nedenleri ise gebelikler sonrası meydana gelen bağ dokusu zayıflamalarıdır.
Özellikle zor ve travmatik doğumlar, bebeğin normalden iri olması stres inkontinans görülme sıklığını arttırmaktadır.
Riski arttıran diğer nedenler arasında ise ileri yaş, gebelik durumu, menapoza bağlı bağ dokusunun zayıflaması, şişmanlık ve kesin olmamakla beraber geçirilmiş histerektomi (rahim alınması) ameliyatları sayılabilir.
ÜRİNER İNKONTİNANSTA DEĞERLENDİRME
Değerlendirmede amaç stres inkontinansın ayırıcı tanısının yapılması ve diğer inkontinans tiplerinin değerlendirilmesi ve ayıklanmasıdır.
Üriner inkontinansın tanısal değerlendirmesi ayrıntılı bir öykü alma, fizik muayene, tam idrar tahlili (TİT), idrar kültürü ve böbrek fonksiyon testleri de içeren rutin labaratuar tetkikleri ile başlar. İnkontinansın en kesin tanısı yapılan bir jineko-urolojik muayene ile konmaktadır.
Muayene sırasında hastanın semptomları detaylı bir şekilde sorgulanır. Birden fazla semptom (belirti) varsa doktora hangisinin daha ağırlıklı olduğu belirtilmelidir.
Hikayede hekim tarafından kişinin idrar kaçırma ve işeme alışkanlıkları ile ilgili ayrıntılı sorular sorulur.
SUİ TEDAVİSİ
SUİ tedavisindeki amaç mesane boynunun desteklenerek sabit kalmasının sağlanmasıdır. Tedavide cerrahi ve cerrahi dışı tedavi yöntemleri bulunmaktadır.
CERRAHİ DIŞI TEDAVİLER
Pelvik Taban Eğitimi:
Pelvik taban kaslarının eksersizleri (Kegel eksersizleri); vezikoüretral bileşkeye olan desteği kuvvetlendirmeye yönelik olup, tedavideki ilk basamaktır.
Kegal egzersizleri hastalara pelvik taban kaslarını ayırdedip, gerekli kasları kasmayı öğretmeyi amaçlar. Uygun vakalarda %5O-75 oranında düzelme bildirilmiştir.
Biofeedback
Fonksiyonel Elektriksel Sitümulasyon (FES)
Östrojen Hormonu Uygulaması
Ağızdan İlaç Tedavileri
CERRAHİ TEDAVİLER
Son yüzyılda SÜİ’ nin cerrahi tedavisi için 100’den fazla değişik teknik öne sürülmüştür. Bu ameliyatların kısa dönem başarı oranları uygulanan tekniğe göre %73-96 arasında değişmektedir. Genellikle ilk cerrahi girişimin başarı şansı en yüksektir.
Stres inkontinansta cerrahi tedavinin seçimi;
– İnkontinansın tipine
– Beraberinde eşlik eden sarkma (pelvik prolapsus) durumuna ve derecesine
– Üretral nedbe (skar) varlığına
– Hastanın yaş, kilo ve menapozal durumuna
ve cerrahın kişisel seçimine bağlıdır.
Mesane sarkması (sistosel), barsak sarkması (rektosel, enterosel) gibi eşlik eden patolojiler varsa cerrahi girişim ona göre karar verilerek vaginal yaklaşımla (alttan) sarkmalar (prolapsus) düzeltilmekte ve inkontinans giderilmektedir.
Ameliyat tipinin seçiminde; hastanın genel durumu, üretranın testlerde hareketlilik durumu, ameliyat öncesi ürodinamik parametreler, cerrahi deneyim ve uygulanacak tekniğin olası komplikasyonları göz önünde bulundurulur.
TOT OPERASYONU
Yeni bir ameliyat yöntemidir., ilk kez 2001 yılında tarif edilmiştir. Bu ameliyatta vajinal yolla yapılan ince bir kesi ile (polipropilen mesh) adı verilen bir bant, özel bir iğne yardımı ile yerleştirilerek üretral kanal yükseltilir.
Uygun hastalara tercih ettiğimiz TOT ameliyatında hastanın:
yara iyileşimi oldukça hızlı,
hastanedeki kalış süresi oldukça az (ortalama bir gün)
ameliyat sonrası şikayetler oldukça azdır.
Ameliyattan 24 saat sonrasına kadar mesane içine yerleştirilen bir sonda ile mesanenin direne olması sağlanır. Daha sonra sonda çekilir.
Taburcu olduktan hemen sonra normal gündelik yaşamınıza dönebilirsiniz.
Opr. Dr. Yaşar Çeğil, başvuran uygun hastalarında daha az travmatik, yara iyileşmesi daha hızlı, başarı şansı daha yüksek ve nüks (problemin geri dönüşü) olasılığı daha düşük olan TOT operasyonlarını tercih etmektedir.